Diyarbakır’da aralarında emniyet müdürü, iş insanı, oda ve dernek başkanlarının da bulunduğu Sosyal Destek Projesi (SODES) kapsamında kamu kaynaklarını terör örgütü FETÖ’nün eğitim kurumlarına maddi gelir sağlamak amacıyla kullandıkları gerekçesiyle 7 yıldan beri yargılanan 13 sanıklı davada karar açıklandı.
Sanıklar suçlamaları kabul etmezken, MASAK’tan alınan raporlar ve sanıkların geriye dönük hesap hareketleri incelendiğinde FETÖ’ye mali destek sağladıkları suçunun sabit olduğu tespit edildi.
Teknik şartnameye uymadığı halde adrese teslim ihale
Sözcü’de Özgür Cebe’nin haberine göre, mahkeme, 2010 yılında Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı tarafından uygulamaya konulan SODES kapsamında Valiliklerin yetkilendirildiğini, sanıkların da Bilinçli Kadın Aydın Gelecek ve kadınlara dokuma kursu ile SBS öğrencilerinin dershanelere gönderilmesiyle ilgili açılan ihalelerle şartnamede belirtilen birçok şartı taşımayan FETÖ’yle iltisaklı olup 15 Temmuz sonrası kapatılmasına karar verilen dershane ve eğitim kurumlarına ihaleleri adrese teslim şeklinde verdiklerini belirtti.
Mahkeme, bunun haricinde belirtilen şartları taşıyıp da FETÖ’yle iltisakı bulunmayan eğitim kurumlarının ise farklı sebepler gerekçe gösterilerek ihaleye girişlerinin engellendiği ifade edildi.
Mahkeme, valilik sayfasında belirtilen ihale kriterlerine uygun teklif sunan kurumların saf dışı bırakılarak daha yüksek rakamlardan FETÖ’ye ait dershane ve okullara SODES kapsamında ihaleler verilerek haksız rekabet ve haksız menfaat sağladıklarına dikkat çekti.
Masak raporuyla tespit edildi
İhaleyi veren ve ihaleyi alan FETÖ’cü sanıkların, eğitim tarihinin belirtilen tarihten geç başlamasına rağmen tam ücret ödemesi yapıldığını, kesinti yapılmadığını belirten mahkeme, sözleşmede taahhüt edilen etüt ve soru çözme gibi faaliyetlerin yerine getirilmediğini, öğrencelerin eğitim süresince kendilerinin cemaat evi olarak bilenen yerlere davet edildiklerini, dini sohbetler yapıldığı ve Fetullah Gülen kitaplarının kendilerine okutulduğunun da tanık olarak alınan ifadeleriyle sabit olduğunu vurguladı.
Çalışma izni bulunmayan öğretmenlerle SODES kapsamında öğrencilere ders verildiği, tamamen Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatına aykırı hareket edilerek örgüte ait eğitim kurumlarının kamu kaynaklarıyla ihya edildiği vurgulandı.
İhalenin teknik şartnamesine göre, SGK primleri yatırılan en az 10 ilköğretim branşlı öğretmen şartı bulunmasına rağmen FETÖ’ye ihale edilen dershanelerde branşlı 5 öğretmen bulunduğu da MASAK raporuyla belirlendi.
Salt ihaleyi almak için merdiven altı dershane
Yine ihale şartnamesine göre en az 3 yıllık dershane deneyimi olması şartı aranmasına rağmen ihaleye alan dershanenin bir yıllık bile faaliyetinin olmadığı, SODES kapsamında kamu kaynaklarının kendilerine aktarılması için apar topar kuruluşunu ilan ettiği de tespit edilen deliller arasında yer aldı.
Mahkeme, şartnamede en az 36 kadrolu öğretmen şartı aranırken FETÖ’ye ait ihaleyi alan dershanede 10 kadrolu öğretmen çalıştığı bildirildi.
Kadro ve alt yapı yetersizliğine rağmen ihalenin diğer eğitim kurumları elenerek FETÖ’ye ait dershaneye verildiği belirlendi.
Yine tanık olarak dinlenen öğrenciler alınan ifadelerinde, bazı derslere kadro yetersizliği nedeniyle branşı olmayan öğretmenlerin girdiğini ifade ettiler.
Sanıkların ev ve işyerlerinde yapılan aramada çok sayıda terörist elebaşı Fetullah Gülen’e ait kitaplar, örgütsel yayınların ele geçirildiği, Gülen’in talimatıyla Bank Asya’ya para yatırdıkları kaydedildi.
6 sanığa örgüt üyeliği cezası
Sanıklar Abdulkadir Cinviz, Muzaffer Eza, Ömer Avşarlı, Metin Murat Arslan, Halim İltaş, Sabahattin İlkay Yetiman 7 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldı, bu cezalar daha sonra iyi hali düzenleyen 62. Madde kapsamında 6 yıl 3’er aya indirildi.
Kamu zararına dolandırıcılık suçundan ise delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraatlarına karar verildi.
5 sanık daha önce ceza aldığı için mükerrer nitelikte
Sanık Abdulkerim Altun, Erkan Önder, Emrah Çaylak, Abdullah Kekil ile Halil İbrahim İşeri hakkında ise daha önce silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği için bu davanın mükerrer nitelikte olduğundan düşmesine karar verildi.
Ancak sanıklar Altun ile İşeri özel belgede sahtecilik suçundan 1 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldılar.
Sanık Ali Aran’ın ise delil yetersizliğinden beraatına karar verildi. Mahkeme örgüt üyesi olmaktan cezalandırılan sanıklar Halil İbrahim İşeri, Halim İltaş, Metin Murat Arslan, Muzaffer Eza, Ömer Avşarlı, Sabahattin İlkay Yetiman, Abdulkerim Altun ve Abdulkadir Cinviz hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararının mahkumiyet hükmü kesinleşinceye kadar devamına karar verdi.
Ele geçen delil niteliğindeki dijital materyaller ile örgütsel dokümanların da delil olarak adli emanette saklanmasına oy birliğiyle karar verildi.